Etiketler

Değişime Karşı Çıkma Konsensusu

Eğitimle ilgili ilham veren filmleri araştırırken gördüğüm bir yorum beni bu satırları yazmaya itti. Bir forumda eğitimle ilgili verilmiş tavsiye filmleri ve yorumları okurken karşılaştığım bir yoruma katılmadan edemedim.

Özetle diyordu ki "bu filmlerin çoğu hint kökenli. Yani kısaca diyorlar ki biz bu eğitim işini çözemiyoruz siz öğretmenler büyük fedakarlıklar yapında bir şeyleri değiştirin. Oysa gelişmiş ülkelerde öğretmenlerden sadece işlerini yapmaları istenir." Doğru söze ne denir.

Aynı yorumcunun bir diğer tespiti de "hele siz öğretmenler olarak farklı bir şeyler yapmayı deneyin de görün bakalım. İlk olarak okul müdürüne toslarsınız. Onu aşsanız ilçe milli eğitimdekiler küçümserler yapmak istediklerinizi. Kaymakama zaten ulaşamazsınız bile."  Yorum böyle bitmiş ama bence eksik kalmış.

Yeni ve farklı olana karşı koyma güdüsü, ya da değişikliğe ayak direme alışkanlığı çok daha geniş bir tabana sahip. Yani hem öğretmenlerden orjinal eğitim teknikleri geliştirmelerini ve büyük fedakarlıklar yaparak öğrencilerini iyi eğitmelerini istiyoruz hem de büyük bir konsensusla buna ayak diriyoruz.

Yüzlerce örnek verilebilir. Ama özet geçecek olursak bir öğretmenin uygulamak istediği bir fikre önce müdürü karşı çıkar, olmadı ilçe eğitimdekiler karşı çıkar, olmadı veliler karşı çıkar, daha olmadı diğer öğretmenler karşı çıkar.

İdarecilik yaptığım yıllarda onlarca kez şahit olmuşumdur. Öğretmenlerden farklı bir proje geliştirmelerini istediğinde önce uzun süre kimse bir şey getirmez. Israrcı davranırsan bir kaç genç öğretmen ileri atılır ama bu seferde başımıza iş çıkarma diye daha tecrübeli öğretmenlerin muhalefetiyle karşılaşır. Bu sefer iş başa düştü diyerek idareci olarak sen bir proje geliştirirsin ve öğretmenlerden destek istersin ama kimse destek vermeye yanaşmaz. Israrcı davranırsan onlar da muhalefet cephesini genişletmeye çalışırlar. Gizli saklı kulisler yapılır, proje akamate uğrasın diye uğraşılır. Hele bir de bunu başarırlarsa zafer kazanmış gibi sevinirler ve sonraki sefer için artık elleri daha güçlüdür.
Bazen bu muhalefeti velilerinde geliştirdiklerini görmüşümdür.
Şimdi bazıları diyecektir ki öğretmenler veya veliler iyi bir projeye neden karşı çıksın? Demek ki gerçekten saçma bir projedir. Evet bu mümkün. Ancak benim gözlemlediklerimin sebebi bu değildi.
Alışılmış hayat tarzına devam etmek, her gün belirlenmiş olan enerji miktarından daha fazlasını harcamamak maalesef bizim iş algımızın içinde var. Çoğumuz sevdiğimiz işleri değil mecbur olduğumuz işleri yapıyoruz. Hayatımızı devam ettirebilmek için çalışıyoruz. Maslow'un hiyerarşisinde kendini gerçekleştirmek diye üst sıralarda yer alan bir basamak var ya işte oraya daha çok var.

Öncelik karnımızı doyurabileceğimiz bir işimizin olması. Buna bağlı olarak toplumsal bir statü kazanmak ve bunu korumak geliyor devamında. Evlenebilmek, çocuk sahibi olup neslimizi devam ettirebilmek, bir aileye sahip olmak, aidiyet duygusunu tatmin etmek vs. Daha hiyerarşinin 3. basamağındayız. Riske atabileceğimiz bir hayatımız yok. Boşa harcayabileceğimiz enerjimiz ve zamanımız da yok. Kısaca maceraya gerek yok. İç güdüsel olarak gelişen bir karşı koyma bu.

Bu sadece öğretmenler için değil, öğrenciler, veliler ve idareciler içinde geçerli. Biri karşı koymasa diğeri karşı koyar. Biri çomak sokmasa diğeri çelme takar. Bu paydaşların çoğu daha bilişsel ihtiyaçlar seviyesinde bile değilken estetik ve güzellik yani sanat çok lüks bir beklenti.

Hele hele yeni şeyler yapma-deneme, uzun süre zevk ve keyif alarak bunu geliştirme, kısaca kendini gerçekleştirme çok uzak malesef.

Ama istisnalarına da çok şahit olmuşumdur. Bazen deli bir öğretmen çıkar. Maslow'un hiyerarşisine hiç uygun davranmaz. Alt basamaklar umurunda değildir. Direk en tepedeki basamaktan başlar hayata. İşte iş bu noktada ilginç bir hal alıyor. Kim ne kadar çıkarsa çıksın bildiğinden vazgeçmeyen ve yürüdüğü yolu değiştirmeyen öğretmenin saflarına bir süre sonra başkaları da katılıyor. Sanırım delilik bulaşıcı.

Gerçekten çok tutkulu idareciler gördüm. İşlerini o kadar tutkuyla yapıyorlardı ki bütün bir okulu, öğrencileri, öğretmenleri ve velileri bir kaç yıl içinde değiştirebildiler. Maslow'un hiyerarşi basamakları alt üst olmuştu. Tabi her zaman Gargamel'lerde vardır hayatta. Çizgi filminde olmasa bile bazen gerçek hayatta yolları kesmeyi başarırlar. Bir bakarsınız o idareci görevden alınmış yerine bir "oturan adam" gelmiş. Maalesef neyi kaybettiklerini anlamaları çok uzun sürer takipçilerin. Bazen anlayamazlar bile.

Ülke ve toplum olarak hiyerarşinin çok başlarındayız. Üst sıralara daha çok var. Bu nedenle "Delilere" ya da "Tutkululara" ihtiyaç var hala.

Hiperaktif Çocuklar İlaç Tedavisi Görmeli mi?

İlkokul 1. sınıfta öğrencisi olan bir veli çocuğuna destek almak için beni aradı. Ben matematik ve fen dersleri veren bir öğretmen olduğum için doğal olarak 1. sınıfa giden bir çocuğa ne gibi bir katkım olabileceğini sordum.

Veli çocuğun sınıfta çok hareketli olmasından dolayı öğretmeninin dert yandığını, öğretmenin baskıları sonucu çocuğu bir psikiyatriste götürdüklerini, onun da direk olarak 6 yaşındaki çocuğa ilaç tedavisi dayadığını anlattı. Bunu istemeyen anne-baba öğretmenin baskısına maruz kalmaya devam ediyorlarmış.

Ben çocuğu görmemiş olmakla beraber acizane tavsiyede bulunabileceğimi söyledim. Veli çok memnun olacağını söyleyince özetle o yaştaki çocuklarda normal olan davranış formunun hareket olduğunu anlattım. Yani çocuk hareketsiz kalsa esas o zaman anormal olurdu. İlaç tedavisinin ve doktorlara gidip gelmenin çocuğun kendisinin hasta veya sorunlu olduğuna inanmasına yol açacağını ve bunun daha büyük bir sorun olacağından bahsettim.

İlaç tedavisi yerine çocuğun fazla enerjisini atabileceği spor ve sanat faaliyetlerinin daha doğru olacağını, basketbol ve yüzme gibi sporların yanında resim, müzik ve santranç gibi alanlara çocuğun teşvik edilmesi ve desteklenmesinin daha uygun olacağını ifade etmeye çalıştım.

Zaten benimle paralel düşüncelere sahip olan veli bu konuda destekleyici bir görüşle karşılaşmaktan ne kadar mutlu olduğunu defalarca söyleyip teşekkür etti.


Çocuklarımızı Biz mi Hasta Ediyoruz? 

Bu olaydan hareketle kişisel tecrübelerime ve gözlemlerime dayanarak söylemeliyim ki günümüzde çocuklarımız için psikolog ve psikiyatriste gitmek ve destek almak adeta modalaşmış durumda. Yani bir yetişkinin yaşam ve algı normlarına uymayan her türlü davranışın acilen düzeltilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu da çocuklarımızın gerçekten hasta birer bireye dönüşmesine veya kendisini aşırı kısıtlanmış hissetmesine yol açıyor. Sonuçta da çocuk mutsuz oluyor ve mutsuz bir çocukluk evresi geçiriyor.

Tabi bunun tersi bir durum da var. Bazen de anne-babanın çocukları aşırı derecede özgür bıraktıklarına şahit oluyoruz. Mesela çocuk evde her şeyi kırıp döküyor ve bundan zevk alıyor. Ancak anne-baba ağzını açıp tek kelime dahi etmiyor. Hatta bu çocukların aynı davranışı gittikleri bir misafirlikte ev sahibesinin evine yaptıklarına da şahit olmuştum. 2 saat içinde ev sahibinin evini tarumar etmişler ama annelerinden tek kelime dahi işitmemişlerdi. Ev sahibi hanım efendi dişlerini sıkmaktan bir hal olmuştu.

Bu şekilde yetişen çocukların da sorumluluk duygusundan yoksun yetişecekleri gün gibi aşikar. Davranışlarının başkalarına verebileceği zararlardan habersiz yetişen ve sorumluluğunu alamayan çocukların yetişkin olduklarında karşılaşabilecekleri 2 farklı risk söz konusu; ya birer sosyopat olarak çevrelerine zarar verecekler ya da aşırı davranışlarından ötürü kanun veya insanlar tarafından cezalandırılacaklar.

Özetle çocuklarımıza karşı her iki davranış türü de aşırı zararlı görünüyor. Yani onları kendi davranış normlarımıza uydurmaya çalışmakta, aşırı derecede serbest bırakıp sorumsuz bireyler olmalarına yol açmakta doğru değil. İkisinin ortası yani denge en iyisi gibi...

Bana Ulaşın



Dersler ve Ücretler Hakkında 
Detaylı Bilgi Almak İçin 

0555 333 66 91

Hakkımda

matematik ve fen özel ders
Fen ve Matematik Özel Ders

Özel Ders Tecrübesi

Ortaokuldan beri ders anlatmaktayım.. Lise ve üniversite yıllarımı da ders vererek değerlendirdim. Mezuniyetten beri ise 20 yıldır özel dershanelerde ve özel okullarda öğretmenlik, koordinatör rehberlik ve benzeri görevlerde bulundum. Çok sayıda orta son ve lise son sınıfının sınav hazırlık programını koordine ettim. Binlerce öğrencinin güzel okullar kazanmasına destek oldum. Yüzlercesini bire-bir çalıştırdım.

Halen hiç bir kuruma bağlı olmaksızın özel derslerime devam ediyorum.

(Not: 1 ders saati 60 dakikadır ve dersler genelde 1.5 saat sürer. Ders saat ücreti 80 TL'dir.) 


Kişisel Bilgiler

Ortaokul öğrencilerine fen ve matematikten okula takviye ve TEOG hazırlık dersleri,
Lise 1 ve 2 öğrencilerine de fizik, kimya ve matematik dersleri veriyorum.

Bu özel derslerim esnasında, öğrencilerime rehberlik de yapıyorum.

Ders çalışma tekniklerinden sınav taktiklerine kadar başarı için gerekli her şeyi onlara aktarıyorum.

Bunu yaparken onların karakter yapılarını ve öğrenme özelliklerini de dikkate alıyorum.

Yaptığım çalışmalarda öncelikle öğrencinin seviyesini ve ihtiyacını belirleyerek işe başlıyorum. Öğrencinin öğrenme tarzını da analiz ettikten sonra ona özel bir öğretim modeli belirliyorum. Böylelikle dersin içeriğinden kullanılacak kaynaklara, dersin anlatılma şeklinden ödevlerin içeriğine kadar her şey o öğrencinin ihtiyaçlarına göre dizayn edilmiş olur.


Tabi tüm bunlar bütünsel ve kalıcı bir başarıyı da beraberinde getirir.

Bol Soru Çözümü ve Ödev Takibi

soru çözümü
Soru Çözümü ve Ödev Takibi

Ceyhan Hoca 

ile 
bol soru çözümü yapılır. 
Böylece öğrencinin 
konuyu iyice pekiştirmesi sağlanır.


 Soruları öğrencinin çözmesini sağlayarak 
ezberciliğe ve hazırcılığa 
izin vermez.

Ödev - Proje ve İngilizce Desteği

ingilizce matematik ve fen özel ders
Ödev ve Proje Desteği


Ceyhan Hoca 
ile 
okul ödev ve projelerini eksiksiz yapabilirsiniz. 
Size ihtiyacınız olan 
yönlendirme ve rehberliği yapar.



Ayrıca 
ingilizce eğitim gören öğrencilerin 
öğrenme sorunlarını 
aşmasını sağlar.

Aktif Konu Tekrarı

pedagojik rehberlik
Konu Tekrarı ve Tam öğrenme
Ceyhan Hoca 
ile 
anlaşılamayan konuların tekrarı yapılır. 
Öğrencinin 
derste aktif olmasını sağlar. 
Böylece tam öğrenme gerçekleşir.


Ayrıca 
öğrencilerine pedagoji ve eğitim bilimlerine uygun 
rehberlik yapar.

Ders Çalışma Programı

Kaynak Kitap Takibi
Ders Çalışma Programı ve Takibi

Ceyhan Hoca 
ile 
ders çalışma programı yapabilirsiniz. 
Düzenli ve ciddi takibini yaparak 
başarının 
kalıcı olmasını sağlar.


Ayrıca 
hangi kaynakların hangi sıra ile 
takip edileceği öğrenciye verilir. 
Böylece öğrenci yönünü kaybetmeden 
hedefine ilerler.

Kişiye Özel Ders Anlatımı

Kariyer Planlaması
TEOG Hazırlık
Ceyhan Hoca
 ile 
TEOG sınavına hazırlanabilirsiniz. 
Öğrencinin öğrenme tarzına göre 
kişiye özel 
ders anlatımı gerçekleştirir.

Ayrıca 
kariyer planlaması aşamasında 
bilgi ve tecrübesi ile size yol gösterir. 
Böylece 
belirsizlikler en aza iner.

Okul Derslerine Takviye

Fen - Matematik - Türkçe - İngilizce Dersleri
Okula Takviye Dersleri
Ceyhan Hoca 
ile 
okul derslerine takviye alabilirsiniz. 
Böylece ezberci eğitimden uzak 
anlayarak  öğrenme 
gerçekleşir.


İlkokul ve Ortaokul öğrencilerine 
Fen ve Matematik, 
dilerseniz 
Türkçe ve İngilizce 
dersleri alabilirsiniz.